16 Eylül 2012 Pazar
İslamcı modacıların sarıldığı hadis hangisi?
Güzel giyinme, bakımlı olma gibi unsurlar çoğu zaman kadınların yaşam şekli gibi algılanıyor. Kimi zaman da toplum içinde bir dayatma şekli olarak çıkıyor karşılarına. Sosyal ortamda hayatlarını dengelemeye çalışan kadınlar, bu dengeyi eşlerinden de bekliyor. Eşlerinin toplum içinde tavırları kadar şıklığına da dikkat etmesi, saygı ve sevgilerini arttırıyor.
Sahabilerden Ebu'l Havas (ra), babasından şöyle bir rivayette bulunur:
"Üzerimde adi bir elbise olduğu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gelmiştim. Bana, "Senin malın yok mu?" diye sordu. "Evet var" deyince "Hangi çeşit maldan?" sorusunu yöneltti. "Her çeşit maldan Allah bana vermiştir." demem üzerine "Öyle ise Allah Teala Hazretleri sana bir mal verdiği vakit Allah'ın verdiği bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir." buyurdular."
Günümüzde şıklık anlamında kadınlar ön planda yer alıyor. Güzel giyinme, bakımlı olma gibi unsurlar çoğu zaman kadınların yaşam şekli gibi algılanıyor. Kadınlar giyim için harcadığı performansı erkeklerden de bekliyor. Hatta kıyafet seçiminde eşlerine destek olmak için ellerinden geleni yapıyor.
Kadınlar, erkeklerin kıyafet seçerken alışkanlıkların dışında alternatiflere de açık olması gerektiğine inanıyor. Çünkü neyin, ne zaman, nerede, hangi durumda giyileceğine dair bilgi sahibi olmak her ortamda önemli. Giyinirken mevsimi ve yaşı dikkate almak büyük önem taşıyor.
Tüm bunlarla birlikte temizlik ve bakım konularındaki hassasiyet ve görgü kurallarına gösterilen dikkat, erkeklerde olması gereken şıklığı ortaya çıkarıyor. Erkek kıyafetleri tasarlayan Hatice Gökçe, toplum içinde tavırları kadar şıklığına da dikkat eden bir erkeğe kadının sevgi ve saygısının arttığını söylüyor.
Gökçe, "Kadınlar, erkeklerin gömlek seçiminden ayakkabı ve aksesuar seçimine kadar her şeyine yardımcı oluyor. Erkeğin daha zevkli giyinmesine yönelik girişimler bunlar. Kendisine eşlik eden erkeğin şık olması kadınları mutlu eder." ifadelerini kullanıyor.
Birçok Hadis-i Şerif ise Peygamber Efendimiz'in ashabından biri dış görünümüne önem vermediğinde veya bakımsız olduğunda hemen uyardığını naklediyor. Efendimiz'in giyim konusundaki hassasiyetini torunu Hz. Hasan şöyle aktarıyor:
"Peygamber Efendimiz bize elde ettiğimizin en iyisini giymemizi ve bulabildiğimiz en hoş kokuları sürmemizi emrederdi."
Evlilikte eşlerin hiçbir noktada birbirini mahcup etmemesinin esas olduğunu belirten İlahiyatçı Ayşegül Altan, karı-koca hakkında 'Onlar sizin için elbisedir, siz de onlar için elbisesiniz.' ayetini hatırlatıyor. İfadedeki elbise kelimesinin hikmetine dikkat çeken Altan, "Elbise insanı korur, muhafaza eder, güzelleştirir. Eşler arasındaki ilişki de buna benzetilmiştir." diyor.
Erkek ve kadının kendine yakışır şekilde giyinmesi ve birbirini rencide etmemesi gerektiğini belirten Altan, İslam'ın sosyal bir din olması nedeniyle insanların şık ve nezih bir görüntü sergilemesinin de önemsendiğini belirtiyor. Altan, "İslamda insan kıyafetle kibirlenmekten men edilmiş fakat kazanca uygun, düzgün giyinilmesi tavsiye edilmiştir. Kadınların kullanabildiği ipek, altın ve renkli makyaj malzemeleri erkekler için haram kılınmış fakat erkekler saçları beyazladığında dilerlerse boyayabiliyorlar." şeklinde konuşuyor.
Hanımlar erkek giyiminde nelerden hoşlanmıyor?
Kıyafetin kırışmasına dikkat edilmemesinin yanında pantolon ve gömlek ceplerinde kalın cüzdan, anahtar gibi şeyler hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkarıyor. Ayakkabının boyasız, pantolon paçalarının gerekenden kısa olması hanımlar arasında itici bir unsur kabul ediliyor.
Alyanstan başka yüzük kullanılmasına ve erkekler için tasarlanan kolyelere de hanımlar hâlâ alışamamış görünüyor. Özellikle son dönemlerde moda haline gelen vücudu saran pantolon, tişört ve gömlekten de hanımlar pek hoşlanmıyor. Çoğu kadın gömleğinin 3-4 düğmesini açan erkeklere de mesafeli duruyor.
Etiketler:
aktüel haber,
haber,
islamcı,
islami modacılar,
moda,
tesettür modası
3 Eylül 2012 Pazartesi
Sosyete kasapta et derdinde!
Sosyete kasabı, özel kesim yaptı! Ünlülerin beğendiği etler, vitrine sıralandı. Her birinin adı üzerine yazıldı. Kişiye özel etin kilosu ise en az 70 TL'den satıldı!
Taş Devri'nden beri, hep insanlığın menüsündeydi! Yeme teknikleri farklı olsa da etin yeri hiçbir şeyle değişmedi. Etçil tüketim, mağaradan çıkıp kıymete bindi. İşte altınla yarışan et, artık vitrinde de kendine yer edindi! Mahalle kasapları, vatandaş halinden çıkıp sosyetik mağazalara benzedi! İstanbul Etiler'de bulunan Günaydın Steak House ise ilginç bir hizmetle gündeme geldi! Zira et yemek için mekana girenlerin gözü, önce vitrini seçti! Çünkü vitrinde sergilenen etlerin üstünde ünlülerin isimleri yazıyordu.
SARAN, KARATAŞ...
İşadamlarından sanatçılara kadar çok sayıda medyatik isim, gözüne kestirdiği eti kasaba ayırtmıştı! Murat Boz'dan Hande Yener'e, işadamı Saadettin Saran'dan jokey Halis Karataş'a kadar çok sayıda şöhretin adı, vitrindeki etin üzerinde yer almıştı! Peki, kişiye özel etin sırrı neydi? Bunu da mekanın sosyetik kasabı Cüneyt Asan anlattı.
HİMALAYA TUZU!
Asan, şunları söyledi: "Kişiye özel etin sırrı, 25-30 gün dinlendirilmesidir. Günaydın Et ve Restoranlar grubu olarak etlerimizi kendimiz üretiyoruz. Kişiye özel etler, duvarı Himalaya tuzuyla yapılan özel dolapta saklanıyor. Etler, sıcaklık ve nemim kontrol altında tutulduğu bu dolaplarda 25-30 gün bekletiliyor. Bu sürecin sonunda kaslar kaliteli ete dönüşüyor. Müşterilerimizin seçtikleri etleri rezerve ederek, belirttikleri tarihe kadar dinlendiriyoruz. Yakında internet üzerinden da satış yapacağız."
TAMAMEN YERLİ ÜRETİM!
Sosyetiklere et satan mekanda, tamamen Türkiye'de yetişen hayvanların etleri servis ediliyor. Asan, "Balıkesir ve Tekirdağ'da kendi çiftliklerimiz var" diye konuşuyor.
10 KİLOSU 700TL!
Ünlü vitrin", Etiler Nispetiye Caddesi'ndeki Günaydın Steak House'un girişinde yer alıyor. Vitrindeki her et, 10 kilo çekiyor. Yani kilosu 70 TL olan 10 kiloluk et, 700 TL'ye satılıyor.
Sosyete düğününde çıplak ayakla dans etti.
Koyda yapılan düğünde sosyete yalın ayak dans etti. İşte muhteşem düğünden kareler...
Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner’in Bilgün Sazak’la evliliğinden olan küçük kızı Emine’nin Ali Kürşat’la düğünü Ayvalık’ta sosyeteyi ‘yalınayak’ buluşturdu.
KÜÇÜKKÖY Belediye Başkanı Mesut Ergin’in kıydığı nikâhtan bir hafta önce koyda hazırlıklar başladı. Badavut Yarımadası’nda bulunan, tarihten izler taşıyan sütunların olduğu, Kürşat Ailesi’nin sahibi olduğu koya iş, sanat ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerin çoğu özel yatlarıyla geldi. Çiftin nikâhının kıyılmasının ardından Koç ve Boyner Aileleri’nin teknesinin yanı sıra koyda bulunan tün misafirlere ait olan tekneler bir dakika süreyle siren çalarak yeni evli çifti selamladı. Cem Boyner, eski eşi Bilgün Sazak ve eşi Ümit Boyner’le birlikte tüm misafirlerini iskelede karşıladı.
Tekneyle sahile geldi
EMİNE Boyner ve Ali Kürşat çifti Cem Boyner’in özel yatından bir tekneye binerek, nikâhın yapılacağı koya geldi. Teknede sürekli birbirlerine sarılan Boyner ve Kürşat, iskelede çiftin aileleri ve yakın dostları karşıladı. İskeleden koya adım atan çift alkış yağmuruna tutuldu.
Etiketler:
Boynerler,
jet sosyete,
sosyete,
sosyete düğünü
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)